SABRO

Çelik: “1915’ten bugüne kadar sürdürülen değişik politikalarla soykırım devam etti”

HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Sayfo'nun 105'inci yılında TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek Süryani Soykırımı’nı andı. Çelik, “1915’ten bugüne kadar sürdürülen değişik politikalarla soykırım devam etti” açıklamasını yaptı.

Süryaniler her yıl 15 Haziran'da, SAYFO Süryani Soykırımınında katledilenleri anıyor.

HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Sayfo'nun 105'inci yılında TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek Sayfo Süryani Soykırımını andı.

Süryani vekil, “Sürekli 1915’ten, SAYFO’dan bahsediyoruz ve biz diyoruz ki bugün ortak ve eşit bir yaşam kurabilmemizin temeli geçmişle yüzleşmemize dayanır” açıklamasını yaptı.

Tuma Çelik’in konuşmanın tamamı şöyle;
 
“Biz geçmişi geleceği kurmak için sorguluyoruz”
 
"15 Haziran Süryanilerin SAYFO olarak adlandırdığı 1915’de yaşananların yıl dönümüdür. Süryanilerin 1915 öncesinde Türkiye’nin bugünkü sınırları içerisinde yaklaşık 700.000 civarında bir nüfusu vardı ancak 1915 ve sonrasında yaşananlar ile Süryanilerin Türkiye sınırları içerisinde ki nüfusu 25.000 civarına düştü."
 
700.000 olan Süryani nüfusu bugün 23.000
 
"Yani, geçmişte 700.000 olan Süryani nüfusu bugün 23.000 ve bunun çok ciddi bir tarihi var. 1915’te yaklaşık 300.000 insan katledildi. 200.000’e yakın insan asimile edildi ya da bir kısmı göç etmek zorunda bırakıldı."
 
"1915’ten bugüne kadar sürdürülen değişik politikalarla soykırım devam etti"
 
"1915’te yaşanan soykırımlar sadece 1915’le kalmadı bugüne kadar sürdürülen değişik politikalarla devam etti. 1924’te 80.000’e yakın Doğu Süryani Hakkari’den sürgün edildi.  1928’de Süryanilerin Diyarbakır ve Mardin de var olan son iki okulu kapatıldı. Yine aynı dönemde 600 yıla yakın Mardin Deyrulzafaran Manastırında ikamet eden Süryani Ortodoks kilisesinin patrikliği Türkiye’den çıkarıldı.Varlık vergisi hepinizin bildiği gibi bütün azınlıkların karşılaştığı bir baskı aracı olarak kullanıldı.
 
"Bugüne kadar aralıksız devam eden bu baskılar en son 1980'de cunta döneminde ve 90’larda yaşanan faili meçhullerle Süryanilerin nüfusunu 23.000’e kadar düşmesine neden oldu."
 
"1915’te başlatılan soykırım mantığı sadece Süryanilere yönelik değil Türkiye’de yaşayan bütün farklılıklara, diğer kimliklere karşı devam ediyor"
 
"Bütün bunları arka arkaya gelmesin iki temel sebebi var; Bunlardan bir tanesi 1915’te başlatılan soykırım mantığının devam ediyor olması ki bu sadece Süryanilere yönelik değil Türkiye’de yaşayan bütün farklılıklara, diğer kimliklere karşı uygulanan bir mantıktır, bir politikadır. İkinci temel sebep ise bugüne kadar yaşanan bütün baskıların, saldırıların antidemokratik, uygulamaların sorgulanmamış, araştırılıp sorumluların ortaya çıkarılmamış olmasıdır, cezalandırılmamış olmasıdır ve bugün onların mahkûm edilmemiş olmasıdır. Ki bu durum diğer bütün farklılıklara yönelik ayrımcı politikalarını devam etmesine sağlıyor, sağladı."
 
"Daha dün mezarlara saldırdılar, ceplerinde katledecekleri insanların listesini taşıdıklarını söylediler, mezarlara saldırdılar"
 
"Bu modern çağda daha dün insanlar Ermeni kiliselerine saldırdılar. Televizyonlarda cebinde katledecekleri insanların listesi olduğunu söylediler. Daha dün mezarlara saldırdılar. Bu mantığın yaşıyor olmasını tek sebebi; bugüne kadar yaşanan ayrımcı politikaların, yapılan baskıların, saldırıların, katliamların sorgulanmamış olmasıdır. Bütün bunların temelinde zaten 1915 yatıyor."
 
"Biz geçmişi geleceği kurmak için sorguluyoruz"
 
"Biz 1915’i, SAYFO’yu sürekli gündeme getiriyoruz çünkü bizler geçmişi temizlemeden geleceği doğru bir şekilde kurabileceğimize inanmıyoruz. Biz geçmişte yaşanan suçluların cezalandırılmaması durumunda gelecekte bu suçların tekrarlanacağını düşünüyoruz. Biz geçmişi geleceği kurmak için sorguluyoruz. Biz gelecekte toplumsal barışı sağlamak için geçmişten hesap sorulması gerektiğini düşünüyoruz."
 
"Bugün ortak, eşit bir yaşam kurabilmemizin temeli geçmişte yüzleşmektir"
 
"Sürekli 1915’ten SAYFO’dan bahsediyoruz ve biz diyoruz ki bugün ortak, eşit bir yaşama kurabilmemizin temeli geçmişle yüzleşmemize dayanır. Eğer, geçmişle yüzleşme olsaydı bugün yaşanan pek çok sıkıntı yaşanmayacaktı. Peki gelecekte nasıl bir yaşam istiyoruz sorusu geliyor aklımıza. İstediğimiz şey; Türkiye’de bütün halkların, bütün kimliklerin, bütün inançların eşit, barış içinde ortak bir yaşam sürmesini istiyoruz."
 
Süryaniler uluslararası sözleşmelere rağmen Türkiye‘de hiçbir iktidar tarafından dikkate alınmadı
 
"Son olarak şunu söylemek istiyorum Süryaniler maalesef Türkiye’de uluslararası sözleşmelere rağmen Türkiye‘de hiçbir iktidar tarafından dikkate alınmadı. Sorunlarıyla ilgilenilmedi, talepleri hiçbir şekilde dinlenmedi. İhtiyaçları karşılanmadığı, hatta sahip oldukları birçok değer ellerinden alındı.
 
"Türkiye’de Süryanilerin okullarının kapatılmasından, sahip oldukları kilise ve manastırlar mülklerinin gasp edilmesine, yasal statülerinin yok sayılmasına kadar hakları ihlal edilmiştir. 1923’de imzalanan Lozan antlaşmasına rağmen Süryanilerin hiçbir zaman haklarının kullanılmasına izin verilmemiştir. Okul açmalarına izin verilmedi, ruhban yetiştirmesine izin verilmedi, dil ve dinlerinin varlıklarını sürdürmesine izin verilmedi. Dilini geliştirmesine izin verilmedi. Sadece Süryanilerin değil Lozan antlaşması kapsamında bulunan bütün azınlıkların yasal bir statüsü yoktur. Aynı şekilde 2013 yılına kadar dayandıkları yasal çerçeve, seçim yapabilme koşulları ortadan kaldırıldı ve şu anda Süryanilerde Ermenilerde Rumlarda Türkiye’deki bütün azınlıklar vakıflarına yönetici seçemiyorlar. Bütün bu sorunların çözülmesinin iki temel koşulu vardır; birincisi geçmişle yüzleşmek, ikincisi Türkiye’de eşit vatandaşlık, eşit yurttaşlık konusunda bir birimiz kabul etmektir."
TOP