Mar Assia el-Hakim Kilisesi Papazı Mikhail Jacob, Suriye'nin Rish Ayno (Resulayn) kentindeki Mor Tuma Kilisesi'nin 22 Kasım sabahı yağmalandığını aktardı. Metropolit Mor Maurice Amsih de saldırıyı kınadı.

Derbasiya'daki Mar Assia el-Hakim Kilisesi Rahibi Mikhail Jacob, Türk destekli silahlı grup üyelerinin, çoğunluğu Süryanilerden oluşan Suriye'nin Rish Ayno (Resulayn) kentindeki Mor Tuma Kilisesi'ni yağmaladığını kaydetti.

22 Kasım Pazar sabahı Rish Ayno sakinleri, kentteki Mor Tuma Süryani Ortodoks Kilisesi'nin kilitlerinin kırılmasının ardından, soyulup yağmalandığını paylaştı.

North Press'e konuşan kilise Papazı Mikhail Jacob, Sere Kaniye kentindeki kaynaklara göre hırsızlığın Süryani Ortodoks İzci Birliğine ait pirinç aletlere kadar uzandığını söyledi.

Yedi yıl Mor Tuma Kilisesi'nde ayin yöneten papaz, çalınan eşyaların içinde şamdanlar, mumluklar ve ışıklar gibi metal ve mobilya kalıntılarının da bulunduğunu ekledi.

Uluslararası Suriye Soruşturma Komisyonu'nun son raporunda, “Ulusal Ordu mensuplarının Sere Kaniye ve Afrin'de sivillere karşı ihlaller gerçekleştirdiği ve eşgüdümlü bir şekilde mülkleri yağmaladığı” yer alıyor.

Papaz Jacob olaya ilişkin, "Yaşananlar Hıristiyan dini kutsallıklarına bir saygısızlıktır, çünkü şehirlerimizde korunması gereken kiliseler dışında hiçbir şey kalmadı" açıklamasında bulundu.

Mikhail Jacob, geçen yıl Türklerin kenti işgal etmesinden bir gün önce, Rish Ayno'daki kilisede son ayini düzenledi ve Süryani halkının zorunlu göçe maruz kalmasından sonra yaşadığı yere geri dönemedi.

Süryani Ortodoks Metropoliti Mor Maurice Amsih, Rish Ayno'daki Mor Tuma Kilisesi'nin yağmalanmasını kınadı.

Metropolit Amsih, kiliselerin yeryüzündeki göksel krallık olduğunu ve bu nedenle de korunması gerektiğini ifade etti.

Ne olmuştu?

2019 yılının Ekim ayında Türkiye ve Suriye Ulusal Ordusu (SNA), Türkiye tarafından oluşturulan ve finanse edilerek, Kuzey ve Doğu Suriye'deki Rish Ayno ve Tel Abyad şehirlerini işgal etti.

Saldırılarda yüzbinlerce sivili yerinden edilerek zorunluu göçe maruz bırakıldı.

İşgalden bu yana bölgelerde onlarca Türk askeri üssü kuruldu. Üslerin, zırhlı araç ve ağır silahlarla donatılmış SNA tarafından korunduğu biliniyor.

Yine bölgede çok sayıda Türk askerinin konuşlandığı da biliniyor.

Saldırılara maruz kalan Süryani halkı Türkçe öğrenmeye zorlanıyor, kentte tesis isimleri Türkçe isimlerle değiştiriliyor ve üzerlerine Türk bayrağı çekilerek bölgenin demografik değişimi ve Türkleştirilme politikaları sürüyor.

Tarım ürünlerinin yakıldığı, fidye için sivillerin kaçırıldığı, büyük meblağlar karşılığında iş yerleri ve ailelerin gasp etdilerek işkence, cinayet ve cinsel saldırıların yaşandığı da aktarılıyor.

Eylül ayında, Birleşmiş Milletler Suriye Soruşturma Komisyonu, Türkiye'yi Suriye Ulusal Ordusu (SNA) tarafından yaygın savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlara son vermeye çağıran 25 sayfalık bir rapor yayınladı.

Rapora göre Türkiye destekli SNA'nın, işkence, cinayet, zorunlu göç, cinsel saldırı ve yağma gibi birçok insan hakları ihlali uyguladığı ve halen de uygulamaya devam ettiğine dair önemli kanıtlar mevcut.

Bu haberde North Press Agency ve Syriac Press'ten faydalanılmıştır.