SABRO

Diril soruşturması: “Amaç aile ve kamuoyunun soruşturma denetimini ortadan kaldırmak!”

Haber: Marta Sömek

Şırnak’ta katledilen Şimuni Diril ile beraber 624 gündür hiçbir haber alınamayan Hurmüz Diril soruşturmasında serbest bırakılan Apro Diril ve soruşturmadaki gizliliğe ilişkin avukat Orhan Kemal Cengiz ile konuştuk.

Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı, Süryanice ismi Mehre olan Kovankaya köyünde kaçırıldıkları düşünülen ve en son 7 Ocak 2020 tarihinde haber alınan Diril çiftinden 65 yaşındaki Şimuni Diril’in cansız bedenini, çiftin oğlu 70 gün sonra köy yakınlarında bir derede bulmuştu.

Bir buçuk yıldan fazla bir süredir failleri bulunamayan Şimuni Diril’in eşi Hurmüz Diril ise tam 624 gündür kayıp. Yürütülen soruşturma kapsamında ailenin akrabası ve tek görgü tanığı olan tutuklu Apro Diril geçtiğimiz hafta serbest bırakıldı.

Ailenin avukatı Orhan Kemal Cengiz, Apro Diril’in serbest bırakılması ve soruşturmadaki gizlilik kararına ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Cengiz savcılıktan hiçbir dilekçelerine yanıt alamadıklarını kaydederken, soruşturmadaki gizlilik kararı ile pozitif bir baskı yaratacak olan kamuoyu baskısının önünün kapatıldığını da aktardı.

“İnatla gizliliği sürdürmekteki amaç kamuoyundan denetimi kaçırmak!”

“Temel bir sorun var, soruşturmada hala gizlilik var, ilk aylar yine anlaşılırdı bu gizlilik fakat aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen gizlilik hala sürüyor” ifadelerini kullanan Cengiz, dava avukatlarına soruşturmada gizlilik olmazsa şüphelilerin haklarındaki soruşturmayı öğreneceklerinin belirtildiğini dile getirdi. Bu yanıtın bir “bahane” olduğuna değinen Cengiz, “Bu doğru değil, bu kadar inatla gizliliği sürdürmekteki amaç soruşturmanın kamuoyundan denetimini kaçırmak” yorumunda bulundu.

Verdikleri dilekçelere dahi hiçbir dönüş alamadıklarını paylaşan Cengiz şu aktarımlarda bulundu: “Gölge boksu gibi otuz tane dilekçe verdik bir gaya çukurunun içine düşüyor, ne bir ses geliyor ne de bir işlem yapıldığını biliyoruz, tamamen ailenin ve kamuoyunun soruşturma denetimini ortadan kaldırmak için yapılıyor.”

“Tamamen gizli bir soruşturma”

Açık bir şekilde AİHM’in ihlalinde etkin bir soruşturma yapılması gerektiğinin altını çizen Cengiz, bu etkin soruşturma unsurlarından birinin de şeffaflık ve hesap verilebilirlik olduğunu kaydetti. “Fakat görüyoruz ki bu unsurların tamamı ortadan kaldırılmış” diyen Cengiz, tamamen gizli bir soruşturma yürütüldüğünü sözlerine ekledi.

Cengiz konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Görüntü şudur, samimiyetle bir soruşturma yürütülmüyor, tamamen bir gaz alma görüntüsü, uyutmak, ilgiyi azaltmak sonra da bir akamete uğratılacak. Hala iddianamenin hazırlanmamış olması, dosyanın gizli saklı bir takım duvarlar arkasında yürütülmesi bir yana, savcılık da bir takım bahaneler uyduruyor.”

“Dosyayı gizlemek için taktik uyguluyorlar”

Samimiyet sorunuyla karşı karşıya olduklarını paylaşan Cengiz, avukatlar ile bir bilgi paylaşılmamasına dair, “İddianamenizi düzenleyin biz de görelim, şu anda tamamen dosyayı gizlemek için bir taktik uyguluyorlar çünkü eleştiriye uğrayacaklar bunu biliyorlar” tepkisini gösterdi.

“Savcılık bizi çaresiz bırakıyor”

Cengiz, Apro Diril’in neye dayanarak tutuklandığı, delillerin neler olduğu, neden serbest bırakıldığı, dosyanın içinde bunun ne anlama geldiğine ilişkin savcılığın sessizliğinin avukatlar ve Diril çiftinin ailesini çaresiz bıraktığını vurguladı.

‘Bilgi açlığı içerisindeyiz’

Öte yandan soruşturmaya ilişkin çok yüzeysel bilgiler ve üç klasör olduğunu kaydeden Cengiz, bir tanesinin kendilerinde olduğunu ve bilgi açlığı içerisinde olduklarını söyledi. “Yapılması gerekenler olduğunu ve derhal gizlilik kararının kaldırılması gerektiğinin altını çizen Cengiz, “Çok acilen iddianamenin düzenlenmesi ve mahkemenin açılması gerek. Talepte bulunuyoruz onun da önü kapanıyor, dosyaya bakacağız, eksikleri görüyoruz yönlendirme yapacağız o da olmuyor” dedi.

Cengiz son olarak, soruşturmadaki gizlilik kararı ile pozitif bir baskı yaratacak olan kamuoyu baskısının önünün kapatıldığını paylaştı.

Çiftin oğlu İstanbul Keldani Kilisesi Papazı Remzi Diril ise “Umurlu bir şekilde adaletin yerine getirileceğine inanmak zorundayız, başka da elimizde hiçbir şey yok maalesef” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

Şimuni ve Hurmüz Diril, devlet tarafından defalarca kez boşaltılan Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı, Mehre (Kovankaya) köyüne 2011 senesinde dönerek ekolojik bir yaşam sürdürmeye başlamıştı. Bu geri dönüşle birçok Süryani’ye de umut olmuşlardı.

Tarih 11 Ocak 2020 tarihini gösterdiğinde ise çocukları olan İstanbul Keldani Katolik Kilisesi Papazı Remzi Diril, Şimuni ve Hurmüz’ün yanına köye gittiğinde ikisini de bulamaz. Köyde beraber yaşadıkları ve akrabaları olan Apro Diril’in anlattıklarından yola çıkarak Şimuni ve Hurmüz’ün kaçırıldıkları öğrenilir.

Kaçırıldıkları günden beridir hava koşulları ‘bahane edilerek’ köyde yapılan birkaç arama dışında etkin bir arama yapılmadı ve hemen ardından Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmaya gizlilik kararı getirildi. Tek görgü tanığı olan Apro Diril’in ifadeleri dışında hiçbir bilgi edinilemeyen olayda, 65 yaşındaki Şimuni Diril’in cansız bedeni oğlu tarafından 70 gün sonra köy yakınındaki bir derede bulundu.

Şimuni Diril’in katledilmesi ve cansız bedenine ulaşılmasının ardından çocukları Hurmüz için de benzer bir sonuçla karşılaşacaklarını düşünmeye başlasa da tam 550 gün boyunca hiçbir gelişme kaydedilmedi. Hurmüz Diril’den hala hiçbir haber alınamıyor.

533 günün ardından ‘ilk gelişme’: Apro Diril tutuklandı

Tüm girişim ve çağrılara rağmen 530 gün boyunca etkin bir arama yapılmadı ve dava dosyasında herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. 533’üncü günde ise “ilk gelişme” yaşandı, Hurmüz Diril ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tek görgü tanığı ve ailenin akrabası olan Apro Diril ile beraber iki kişi gözaltına alındı. Üç gün sonra da soruşturmanın takipçisi olan Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, gözaltındaki Apro Diril’in tutuklandığını ve gözaltındaki diğer iki kişinin de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını paylaşmıştı.

Yaşanan gelişmeye ilişkin ilk olarak gazetemize konuşan Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz 533 gün sonra yaşanan “ilk gelişme”ye ilişkin, “Bu olayın bir numaralı faili ve şüphelisi Apro Diril. Daha önce de Şimuni ve Hurmüz Diril’in evine ateşli silahla saldırmış ve tehditlerde bulunmuş” ifadelerini kullanmıştı.

Yaklaşık bir hafta önce de soruşturmadaki tek “şüpheli”, tek görgü tanığı ve ailenin akrabası olan tutuklu Apro Diril serbest bırakıldı.

TOP