Rusya tarihi boyunca kendine özgü bir siyaset yürütmüştür. Ayrıca coğrafik konumu nedeniyle doğu ile batı arasında bir sentez olmuştur. Hem Asya’lı hem Avrupa’lı olan Rusya federasyonu herkese karşı mesafeli durarak, çıkar siyasetini esas almıştır. Rusya İmparatorluğu döneminde yayılmacı ve sıcak denizlere inme siyaseti, temel bir strateji olarak belirlenmişti. 17 Ekim Devrimi gerçekleştirildikten sonrada yürütülen siyaset, parçayı tüme feda etmek temelinde devam ettirilmiştir. Rusya devlet başkanı Vlademir Putin’in iktidara gelmesiyle imparatorluk hayalleri tekrar canlandırılmıştır. Soğuk savaşın 90 yıllarda sona ermesiyle, ABD dünya liderliğini ele geçirerek tek kutuplu yeni bir dünya düzenini oluşturmaya çalışması, son yıllarda Çin, Rusya ve başka bölgesel devletlerin siyasi, ekonomik ve askeri çıkışlarıyla, çok başlı bir dönem şekillenmektedir. Rusya birçok ülke devrimini kendi çıkarlarına kurban ettiği gibi, egemenliği altındaki Cumhuriyetleri, Rusların hizmetine sokmuştur. İkinci dünya savaşı sürecinde Yunanistan’ın devrimini Ruslar feda ettiler. Ayrıca Mahabat Kürt Cumhuriyeti vd. birçok ülkedeki hareketleri kendi çıkarlarına kurban ederek,dünyadaki demokratik hareketleri engellediler. Ayrıca sosyalizmi kendi dar ulusçuluklarına göre düzenlediler. Rusya olmadan sosyalizm zafere ulaşmaz dediler. Rusya SSCB yıkıldıktan sonrada, günümüzde de yürüttüğü siyasetın tarzı benzer bir niteliktedir. Dolayısıyla Suriye ve birçok alandaTürkiye ile birlikte kurulan tezgah, Rusya’ya çıkar sağlamak temelindedir.

Efrin’i Türkiye’ye peşkeş çekilmesi, Rusya’nın izlediği geleneksel siyasetin bir sonucudur. ABD, Rusya’nın önünde Suriye’de önünde bir bengel oluşturmasaydı, bu siyasetiniKuzey Doğu Suriye’nin genelinde de hayata geçirilecekti.Çünkü Türkiye’den elde ettiği çıkarlar daha kapsamlıdır. Rusya’nın devlet zihniyetinde, ne olursa olsun yeterki Rusya kazansın anlayışı hakimdir. Suriye’de halklara ya rejim, ya da Türk işgali olarak dayatması bu temeldedir. Ancak Rusya, Ukrayna işgaliyle birlikte, dünya karşısında haydut bir devlet konumuna düşme tehlikesini yaşamaktadır. Rusya’nın başlattığı savaş birçok tarafı ve devleti taraf tutmaya zorlarken, bu durumdan en çok etkilenen Türkiye olmaktadır.  Türkiye batı ile Rusya arasında sıkışmış ve her iki tarafla ciddi sorunlar yaşamaktadır. Türkiye, Rusya ile yaşadığı sorunlar Ukrayna dahil, bir çok sahada ortaya çıkıyor. Türkiye’nin NATO üyesi olması nedeniyle üstlendiği bazı sorumlulukları vardı. Ancak sorumluluklarını yerine getirmek için, başta ABD ve batılı güçler için güvenilmez bir müttefik olarak anılmaktadır.

Türkiye’nin bu çelişkili durumu Karadeniz’den Suriyecephesine nasıl yansıyacağı ve bu konuda yeni bir hareketliliğin başlayıp başlamayacağı görülecektir. Bunun için Demokratik Suriye Güçleri ile Suriye ordusu arasında son durumlara bağlı bir çatışma tehlikesi gündeme gelebilir. Ukrayna savaşıyla birlikte, Rusya şimdilik Suriye’de kime karşı nasıl hamleler yapacağı daha netleşmemiştir. Rusyaçıkarları için parçaları feda ederken, ihtiyaç duyduğunda da onları  kullanmaktadır. Ukrayna’da Kırım, Donetsk ve Huank bölgelerin, ayrıca Gürcistan’ın Abhazya ve Osetya özerkliği ve bağımsızlıkları için savaşlara girerken, izlediği bu kararlı siyasetini, Kuzey-Doğu Suriye içinde neden uygulamıyor. Çünkü Suriye rejiminden ve Türkiye devletinden bölgesel çıkarlar devşirerek, geniş bir coğrafya ya yayılma ve hayallerini gerçekleştirme imkanlarını elde etmektedir. Halkların iradesini tanıdığını söyleyen Rusya, Ruslar dışında başka halklar için ne gibi adımları atacağıda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Rusya, Türkiye, Suriye ve Özerk Yönetimin başına çorap örmeye çalışmaktadır.

Suriye’de çıkacak yeni bir savaşta Türkiye ağır bir darbe alacaktır. Çünkü şartlar Türkiye’nin aleyhinde işliyor. Bu dönemde Özerk Yönetimin yapması gerekenler bütün taraflarla görüşmesidir ve ABD ile stratejik ilişkilerin sürdürülmesidir. Eğer ABD’den Suriye’yi terk etmesi talep edilirse, o zaman Süryaniler ve Kürtler’de Suriye’yi terk etmek zorunda kalabilirler. Çünkü Suriye rejimi güçlendiğinde ve eline fırsat geçirdiğinde, artık farklı etnik gurupları yaşatmayacaktır. Bu nedenle görüşmelere anlaşmalara dikkat etmek büyük önem taşımaktadır. Rusya,Ukrayna, Güney Kafkasya, Suriye, Libya, vd. bölgelerdeki çıkarları için Türkiye’yi zorlamaktadır. Bu durum bölgemiz için yeni gelişmeleri beraberinde getirecektir. Bunun için herkes hazır olmalıdır. Çünkü Rusya’nın yeni çıkarlar peşinde koştuğunu ve dünyayı bir savaş tehlikesiyle karşı karşıya getirdiğini yaşamaktayız.