SABRO

MUB: “Soykırımı devam ettirenlerden hesap soruyoruz”

Bethnahrin Ulusal Konseyi (MUB), 300 bin Süryani’nin katledildiği Sayfo Süryani Soykırımı’nın 106’ncı yılında “Soykırımı devam ettirenlerden hesap soruyoruz” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı.

Süryani halkının sesi olan Bethnahrin Ulusal Konseyi (Mawtbo Umthoyo d-Bethnahrin), 1915 yılında 500 bin Süryani’nin ‘yok edildiği’, 300 binin katledildiği, 200 bininin de kimliksizleştirildiği ve zorunlu göçe maruz bırakıldığı Sayfo Süryani Soykırımı’nın anma gününde, “Soykırımı devam ettirenlerden hesap soruyoruz” başlıklı yazılı bir açıklama yayınladı.

“Bethnahrin Ulusal Konseyi öncülüğünde verdiğimiz kimlik ve halk olarak var olma mücadelesi, 1915  Sayfo Süryani Soykırımı için halkımızı ayağa kaldırma ve dünyaya anlatma iradesini esas almaktadır” diyen MUB, 1994 yılında başlatılan Sayfo’yu anma etkinlikleri kapsamında, “Halkımızın bütün kesimleri içerisinde yaygınlaştırılarak, uluslararası kurumlar ve kamuoyu nezdinde örgütlü ve planlı bir şekilde devam ettirilmiştir” dedi.

“Çünkü Osmanlı İmparatorluğu ve onun işbirlikçileri olan başta Kürt aşiretleri diğer güçler, halkımızı tarihten yok etmek için 1914 yılından 1925 yılına kadar devamlı bir soykırım gerçekleştirmişlerdir. Bu soykırım sırasında Mezopotamya ve Anadolu’nun Hristiyan halkları tarihten yok edilmesi amaçlanmıştır.”

MUB açıklamasında şöyle devam etti:

“Süryani-Asuri-Keldani- Arami halkımızdan 500 binden fazla insan katledilirken, bir milyonun üzerinde Ermeni ve 400 bine yakın Pontus Rum’ları barbarca katledilmiştir. Dolayısıyla 1915 soykırımıyla halkımız bin yıllara dayalı tarihsel ve kültürel değerleriyle yok edilmeye çalışılmış, kimliği yok sayılmış, bütün zenginlikleri gasp edilmiştir. Bu soykırımdan sonra egemen güçler halkımızın yarattığı medeniyetin bütün izlerini Mezopotamya coğrafyasından silinmesi için imha, inkar ve devşirmeye dayalı bir siyaset uygulamışlardır."

“Halkımızın yaşadığı travma nesilden nesile aktarılıyor”

“Halkımızın yaşadığı bu büyük acı ve travma nesilden nesile aktarılırken, soykırımcılar gerçekleri inkar edip unutturmaya yönelik büyük bir zihin yıkama ve propaganda yöntemlerine başvurmuşlardır. Halkımızın sesini susturup ağır baskılarla vatansızlaşma yolundan başka yaşam alanı bırakılmamıştır. Soykırımdan kurtulanlar zamanla göçe sürüklenmiş, böylece halkımızın varlığının yok edilmesi planı adım adım pratikleştirilmiştir.”

“Bethnahrin Ulusal Konseyi olarak bu büyük tehlikeye ve imha konseptine karşı, ilk çıkıştan itibaren kararlı bir mücadele başlatılmıştır” diyen MUB, Avrupa’da başlatılan eylem ve etkinliklerin Türkiye’nin ve Süryani’lerin her kesimine yayıldığı ve uluslararası düzeyde diplomatik çalışmalarla soykırım gerçeğinin birçok ülkenin gündemine getirildiğinin altını çizdi.

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 Ermeni Soykırımı’nı tanımasına dikkat çeken MUB, soykırımı kabul etmeyen devletlerin de tanımasına ilişkin “Günümüzde onlarca devlet 1915 soykırımını tanımaktadır. 24 Nisan 2021 tarihinde ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 insanlık felaketini soykırım olarak tanıması, Mezopotamya ve Anadolu Hristiyan halklarının verdikleri mücadelenin bir sonucu ve insanlığın tarihsel bir kazanımıdır. Bundan sonra soykırımı kabul eden ülkeler aldıkları kararları hayata geçirmelerini, soykırımı kabul etmeyen devletlerin de bu soykırımı tanımalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Özgürlük ve barışı kabul etmek büyük dayanışmayı ister”

Açıklamada ayrıca Türkiye halkları, yaşanan insanlık suçlarını mahkum etmek için ortak bir mücadeleye davet edilirken, “Bilinmeli ki demokrasi, özgürlük ve barışı kabul etmek büyük dayanışmayı ister” sözleri kullanıldı.

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verlidi:

“1915 soykırımı halkımızın kimliğidir”

“Soykırımlarda zaman aşımı diye bir hukuk ve zihniyet olamaz. Almanya’nın 1904 ve 1911 yılları arasında Afrika ülkesi olan Namibya’da gerçekleştirdiği soykırımı kabul etmesi, bu konudaki bütün soykırımcı teorileri yerle bir etmiştir. Türkiye egemen güçleri ve ırkçı kalemşörleri soykırımın hukukunu 1948’den sonra ele almaları artık dayanıksız kalmıştır. 1915 soykırımı halkımızın kimliğidir.

“Bu kimliği kabul etmeyen ve inkar eden hiç bir güç ve devlet, insan hakları ve demokraside samimi bir şekilde ilerlemez. Çünkü hakikatler ne zaman nerede yaşanmışlarsa onları olduğu gibi kabul etmek ve tanımak dünyayı daha da ileriye götürecektir. 1915 soykırımı siyasi amaçlarla barbarca gerçekleştirilen bir insanlık suçudur. Bunun için yaşanan bu trajediye siyasetçilerin parlamentoların karar vermeleri en doğru yaklaşımdır. Sayfo Soykırım şehitlerini 106’ıncı yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

“Bütün kesimleri soykırımcılardan hesap sormaya çağırıyoruz”

Son olarak ise Sayfo’yu anma ve “soykırımcılardan hesap sorma” çağrısında bulunan MUB şu açıklamalarda bulundu: “Bethnahrin Ulusal Konseyi olarak halkımızın bütün kesimlerini ve bireylerini dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, 1915 Sayfo Süryani Soykırımı’nı anmak için eylem ve etkinlikler düzenlemeye, kimliklerine sahip çıkmaya ve soykırımcılardan hesap sormaya çağırıyoruz. 1915 Soykırımı Türkiye tarafından kabul edilinceye kadar mücadelemiz dünyanın her yerinde devam edecektir.”

TOP