SABRO

Dilsiz: “Olayın bir numaralı faili ve şüphelisi Apro Diril”

Haber: Marta Sömek

Şırnak’ta kaybolduktan sonra 534 gündür hiçbir haber alınamayan Hürmüz Diril ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında önce gözaltına alınıp ardından tutuklanan Apro Diril ve soruşturma sürecine ilişkin Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz ile konuştuk. Dilsiz, “Bu olayın bir numaralı faili ve şüphelisi Apro Diril. Daha önceki ifadesini de okudum, Diril çiftinin evine bir saldırısı ve tehditleri olmuş, bu da onu bir numaralı şüpheli yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Şimuni ve Hurmüz Diril çifti, defalarca devlet tarafından boşaltılan Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı, Süryanice ismi Mehre olan Kovankaya köyüne 2011 senesinde dönerek yaşamlarını sürdürmeye başlamışlardı.

Kaçırıldıkları düşünülen ve en son 7 Ocak 2020 tarihinde haber alınan Diril çiftinden 65 yaşındaki Şimuni Diril’in cansız bedenini, çiftin oğlu 70 gün sonra köy yakınlarında bir derede bulmuştu.

Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, 71 yaşındaki ve 534 gündür kendisinden hiçbir haber alınamayan Hurmüz Diril’e ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında üç gün önce gözaltına alınan üç kişiden Apro Diril’in tutuklandığını diğer iki kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını Twitter hesabından paylaşmıştı.

Soruşturma kapsamında önce gözaltına alınıp ardından tutuklanan Apro Diril ve soruşturma sürecine ilişkin Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Dilsiz, “Bu olayın bir numaralı faili ve şüphelisi Apro Diril. Daha önceki ifadesini de okudum, Diril çiftinin evine bir saldırısı ve tehditleri olmuş, bu da onu bir numaralı şüpheli yapıyor” sözlerini kullandı.

 

“Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecek”

Çok fazla ayrıntı olmadığını ve dosyada gizlilik kararı olduğunu belirten Rojhat Dilsiz, “Apro Diril’in tutuklanmasına ilişkin şu ifadeleri kullandı: Apro Diril’in tutuklanması iyi oldu bir anlamda. İnşallah bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecek diye düşünüyorum.”

“Telefon görüşmelerinden dolayı gözaltına alınmışlar”

Özellikle 7 Ocak’ta Hurmüz ve Şimuni Diril’den haber alınamayan sürecin tam ardından Apro Diril’in birlikte gözaltına alındığı iki kişiyle çok sık telefon görüşmeleri olduğunu kaydeden Dilsiz, “O telefon görüşmelerinden dolayı gözaltına alınmışlar” dedi.

“Olayın bir numaralı faili ve şüphelisi Apro Diril”

Yakın bir zamanda davanın açılıp gizlilik kararının kaldırılmasının ardından ayrıntıların net bir şekilde öğrenilebileceğini vurgulayan Dilsiz, Apro Diril’in çelişkili ifadeleri ve daha önce de Şimuni ile Hurmüz Diril’in evine ateşli silahla saldırarak tehditler ettiğini dile getirdi ve şunları kaydetti: “Bu olayın bir numaralı faili ve şüphelisi Apro Diril. Daha önceki ifadesini de okudum, Diril çiftinin evine bir saldırısı ve tehditleri olmuş, bu da onu bir numaralı şüpheli yapıyor.”

“Mahkeme üzerinde oluşturulacak olan baskıyla sonuç netleşebililir”

Kamuoyu baskısının da etkisiyle yaklaşık 530 gün sonra ‘işleyen’ hukuki süreçteki gelişmelere ilişkin, “Savcıyla görüştüğümüzde bir şeyler fark edebiliyoruz, sıkıştırmaya çalışıyoruz, sosyal medyada dile getiriyoruz” diyen Dilsiz, dava açıldıktan sonra kovuşturma sürecinde mahkeme üzerinde oluşturulacak olan baskıyla sonucun netleşebileceğini aktardı.

Ne olmuştu?

  • Mehre (Kovankaya) köyü, devlet tarafından 1989’da boşaltılmıştı. Köye 1992 yılında dört aile yerleşmiş fakat 1994’te köy tekrar boşaltılmıştı.
  • Şimuni Diril’in amcasının torunları da 1994’ten beridir kayıp.
  • 1994 yılında 12 yaşında olan İlyas Diril ve 16 yaşında olan Zeki Diril’den gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamamıştı.
  • İki çocuğun zorla kaybedilmesi, Cumartesi Anneleri’nin 628'inci haftasında kamuoyuyla paylaşılmıştı.
  • Cumartesi Anneleri, İlyas ve Zeki Diril’in, 1989’da köyleri boşaltılınca İstanbul’a taşındığını ve kazandıkları parayı eve götürmek üzere 2 Mayıs 1994’te İstanbul’dan Şırnak’a doğru giderken gözaltına alındıklarını, daha sonra da kendilerinden bir daha haber alınamadığını duyurmuştu.
  • İlyas ve Zeki Diril için başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmış, Zeki Diril’in ailesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.
  • AİHM, Zeki Diril’in kaybolmasından devletin sorumlu olduğuna karar vererek Türkiye’yi oy birliği ile mahkum etmişti.

 

TOP