SABRO

Süryani kurumlarından duyarlılık çağrısı

Diasporada bulunan Süryani kurumları, son dönemde Turabdin'de Süryanilere yönelik yaşanan hak ihlalleri ve saldırılara karşı duyarlılık çağrısında bulundu.

Son dönemde Mardin ve Turabdin'de Süryanilere yönelik hak ihlalleri, saldırılar ve engellemelere karşı diasporada bulunan Süryani kurumları ortak bir açıklama yayınladı. Süryanilere dönük ihlal ve saldırılara dikkat çekilen açıklamada Süryani toplumunun sorunlarına karşı duyarlı olunması çağrısı da yapıldı.

Avrupa Süryaniler Birliği (ESU),  Turabdin Kalkınma Dernekleri Federasyonu, Almanya Süryani Birliği Federasyonu, Kano Suryoyo Derneği, Almanya ve Orta Avrupa Asuri Federasyonu ve İsveç Turabdin Dernekleri Birliği'nin (TFFS) ortak yayınladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Son dönemlerde Mardin ve civarı, Turabdin'de Süryanilere karşı yaşanan hak ihlalleri, saldırılar ve engellemelerin artarak devam ettiğini üzüntü ile takip etmekteyiz. Aşağıda imzası bulunan Arami-Asuri-Keldani-Süryani diaspora kurumları olarak bu gelişmeler karşısında Türkiye kamuoyunu ve halkımızı bilgilendirmenin önemli olduğunu, bu süreçte dost, müttefik, insan hakları ve demokrasiyi savunan bütün kesimlerin halkımızın yanında olacağını umuyoruz.

"1990'lı yıllardaki çatışma ortamında yaşanan zorunlu göç, köy boşaltmaları, saldırılar ve faili meçhul cinayetler Süryanilerin bölgeden yok oluşunu hızlandırırken 2000'li yıllarda 12 Haziran 2001'de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in “Süryanilere dönün” çağrısı, ulusal ve uluslar arası ölçekte yaşanan siyasi ve güvenlik gelişmeler tekrardan Süryanileri Turabdin bölgesine yakınlaştırdı ve kısa bir süre zarfında, devlet yetkililerinin açıklamaları dahil, diasporadaki halkımız köylerini, evlerini restore etmeye başladı.

"Temelli ve kısmi dönüşler neredeyse Süryaniler arasında ilk gündem maddesini oluşturmaktaydı. Buna karşın, eşzamanlı olarak geri dönen  ve yerli Süryaniler sorunlarla daha fazla karşılaştı ve bu sorunlar çoğu zaman çözümsüz kaldı. Neredeyse bütün köylerde ve manastırlarda yaşanan arazi sorunları, Diril çiftinin kaybettirilmesi, Süryani vatandaş Yavsef Kurt'un ölümü, Rahip Aho, Sefer Bilecen'in mahkumiyet kararı ve son olarak infaz edilen Gevriye Sarı sadece bazı olaylardır.

"Binlerce yıllık tarihsel, kültürel ve sosyal miras, zenginlikleriyle sosyal dokunun önemli öğelerinden Süryaniler, tarih boyunca farklı kültürler ve medeniyetler arasında köprü işlevini yerine getirmiş, bilginin farklı coğrafyalara ulaşmasında ayrıca rol oynarken, sahip oldukları özgün yapıları ile bölgenin gelişmesinde barışın ve güvenliğin tesisinde rol alabilirken bugün tam tersi bir tabloyla karşı karşıyayız. Farklı aktörlerin ve bölgenin girift yapısından dolayı Süryaniler ayrımcılığa, hak ihlallerine ve saldırılara maruz kalmaktadır. Buna karşın Süryanilere karşı işlenen saldırı ve tacizler çoğu zaman cevapsız kalmakta ve yetkililerin ilgisizliği ile karşılaşılmaktadır.

"Turabdin ve bölgenin yeri halkı olan Süryanilerin kendi topraklarında barış ve güvenlik içinde bir geleceğe sahip olmaları için öncelikle hem devlet ve hükümet yetkilileri hem de bölgesel güçlerin gerekli adımları atmasını beklemekte ve Süryanilerin özgün tarihsel, kültürel ve dinsel  varlıklarının kabul edilmesi gerektiği düşüncesini tekrarlamak istiyoruz. Aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak Süryanilerin tekrar ana yurtlarında barış içinde yaşamaları için üstümüze düşen görevi her daim yapmaya hazır olduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak isteriz.”

 

 

 

TOP