SABRO

Tarikatlar ne işe yarar

Tarikat sözlük anlamı “gidilecek yol, takip edilmesi gereken usul” demektir. Birçok dinin, inancın içinde rastlamak mümkün. Özellikle dini ve tasavvuf yönü her zaman ağır basan bir kavram. Dünya’nın hemen hemen her ülke- sinde onlarca yüzlerce tarikat mevcut. Dünya geneline bakılınca belki de binlerce tarikat karşımıza çıkar. Tarikatların ne zaman ortaya çıktığı bilinmese de tarihi çok eskidir. Tarikatların büyük bir çoğunluğu, taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve kadınlara yönelik şiddetle sürekli gündeme gelmekte.

Tarikatlar konusu Adıyaman’ın Kahta ilçesinin Menzil köyünde bulunan Menzil Tarikatı lideri Abdulbaki Erol’un ölmesiyle yeniden gündeme geldi. Abdulbaki Erol 11 Temmuz’da 74 yaşında kendisine ait İstanbul’da bulunan EMSEY Hastanesinde öldü. Kendi hastanesi diyorum çünkü Menzil tarikatı o kadar büyümüş ki, turizmden medyaya, petrol dağıtım istasyonlarından sağlık teşki- latına kadar çok güçlü bir ekonomiye sahip durumda.

Bu arada unutmadan söyleyeyim; “EMSEY” isminin açılımı “Emret Seyda” de- mekmiş. Sahip olduğu hastane bu isimle biliniyor.

Cenazesinin çok kalabalık olması gayet normal. 81 ilde ve yurt dışında örgüt- lenmiş durumda. Birçok ilde kuran kursları, öğrenci yurtları, özel kurs merkezleri kurulmuş ve faaliyetlerini sürdürüyor. Özellikle Adıyaman, Kahta, Gerger ve Sincik olmak üzere daha birçok merkezde rahatlıkla ağırlığı dikkat çekiyor.

Hemen hemen her köyde bir temsilcisi var. Bu temsilci köylülere sürekli menzil ve Şeyhin propagandasını yapmakta ona katılım sağlamanın, yardımcı ol- manın kutsal bir görev olduğunu anlatmakta. Menzil tarikatına has kıyafetler giyen bu temsilcinin görevi mürit olmanın daha ötesinde ve tebliğci vasfında. Temsilcilerinden biriyle yaptığım görüşmede neden bu kadar bağlısınız diye sorduğumda “İslamiyet’i, dinimizi en güzel şekilde dünyaya tanıtıyor” demişti.

Menzil Şeyhi ve tarikatı 1970’te henüz köy bile sayılmayacak kadar birkaç çamurlu evden oluşan Kahta’dan Siverek’e giden yol üzerindeki evlere yer- leşmiş. Adını Menzil koymuş. Daha sonra çevredeki köylülerin arazilerini almış. Kimisini ikna, kimisini rızası ve kimisine de psikolojik baskı uygulayarak.

Daha sonraki yıllarda birçok ilçede su yokken, içme suyu problemi yaşanır- ken Menzil köyü çevre kaynak sularını kendisine bağlatmış. O dönemlerde su konusu mahkemelere bile yansımış. Durum böyleyken sonraki yıllarda otoban yol yapılmış. Birçok ilçede otoban yol hala yokken Menzil gerçekten kısa sü- rede yol almış ve yürümüş.

Menzil Köyüne ilk olarak 1991 yılında gittim. Benimkisi zorunlu bir uğramaydı. 1991 yılında Batman Ticaret Lisesinde Asteğmen öğretmendim. O dönemde Kahta, Siverek, Diyarbakır ve Silvan’dan Batman’a en kestirme yoldu. Kahta- Siverek ulaşımı feribot üzerinden sağlanıyordu. Durum böyle olunca araçlar mecburen Menzilden geçiyor ve Menzilden de yolcu alıyordu.

Minibüsün verdiği kısa mollada (Belki bilinçli olarak veriliyordu) köyü gezme fırsatı buldum. Evler toprak ve çamurdan yapılmıştı. Çarşıdaki dükkanlarda hediyelik eşya ve kitap satılıyordu. Kitap ve hediyelik eşyaların hepsi dini sem- bol ve şekillerden (Tesbih, Kuran-ı Kerim, Cevşen vb.) oluşuyordu. Günümüzde tam bir saray ve ticari merkez olmuş durumda. Yüzme havuzları, villa tipi evler ve tamamen İslami yaşam tarzı kuralların geçtiği bir merkez durumunda.

Tarikat liderlerinin hiçbir mesleği yoktur. Bitirdikleri bir okul ya da diplomaya sahip değildirler. Tamamen medrese eğitimi alıp el verme ya da babadan oğula geçme yöntemiyle ömürlerini, saadet zinciri gibi uzatmaktadırlar. Türkiye’nin her tarafında bildikleri ve tavsiye ettikleri müritleriyle ticaret ağını geliştirmişlerdir.

Günümüzde hemen hemen her meslek grubuna yerleşmiş olan özellikle Menzil Tarikatının milyonlarca üyesi bulunmakta. İnsanların giyim tarzından, eğitim hayatına sosyal ve kültürel yaşamdan ekonomik yaşama kadar söz sahibi olmakta ve hatta eğitim kurumlarına zaman zaman müdahalede dahi bulunabilmektedirler.

Tarikatlar öylesine güçlenmiş ki bir ülkenin siyasi, kültürel ve ekonomik alanla- rına yön verecek kadar etkili duruma gelmişlerdir. Bazı camiler bu tarikatların denetimindedir. Diyanet işleri başkanlığı bu tarikatlara hiçbir müdahalede bulunamamaktadır.

Bugün sadece Türkiye’de bilinen kırk dokuz tane tarikat faaliyet sürdürmek- tedir. Bunların liderleri hiçbir iş yapmamaktadır. Sadece din satarak mil- yonlarca müritten topladıkları bağış ve yardımlarla muazzam bir bütçeyi yönetmektedirler.

Bilindiği gibi Fettullah Gülen Tarikatı da bu yol ve yöntemle büyümüş ve so- nunda darbeye kalkışarak ülke yönetimine el koymaya çalışmıştı. Ancak ba- şarılı olamamış birçok üyesi ya tutuklanmış ya da yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştı.

TOP